gece yolculuğu




"uzun yollar yapası var, kendini dinleyesi, yeniden yaratası, yeni baştan bulası.. uzun yollar yapası var, uzaklara gidesi, gece yolculuğuyla yeniden kendine gelesi, nefes alası, durası, hareket edesi, gidesi, bir öğleden sonra uyandığında yatağının berisindeki pencereden denizi göresi......"

yukarıdaki satırları sadece unutmayayım diye yazıyorum aslında.. bu düşü, bu rüyayı, bu isteğimi.. önce çanta.. giysiler, kitaplar, defter, kalem, müzik.. sonra mont, botlar, anahtarlık.. sonra yol.. belki benzinci arada.. sabaha karşı başlayan bir şarkı, yüzümde bir gülümseme.. güneşin doğuşunu izlemek uzun yolda giderken.. günebakan tarlaları ile başlamak güne.. sonra "deniz".. benim deniz'im, sadece benim.. ister inanın, ister inanmayın.. tıpkı çocuklar ülkesindeki gibi, sadece çocukların inanabileceği bir deniz.. deniz'imin kıyısında sıcacık çay, tost.. o koku.. yola devam.. az kaldı.. az kaldı durmaya ve dinlemeye kendimi.. bir bahçe, bembeyaz iki katlı küçük evlerden oluşan bir avlunun ortasında.. azıcık ilerde deniz, azıcık ilerde çakıl taşları, azıcık ilerde mavi mercanlar.. orası mavi mercanların anavatanı.. sonra yukarı çıkma, ılık bir duş ve yatağa uzanma.. bakakalarak pencerenin kenarında.. denize.. denizime, denizine, denizimize..

"gece yolculuğu ve deniz... ama o penceden... o pencereden bakmak istemek, hayata, dünyaya, kendine..."

işte tam da bu satırlarda geçenleri yaşayabilmek için ihtiyacım var "boyumdan büyük" adımlar atmaya, ben'den geçip ben'i bulmaya...

2 yorum var!:

Moonshine 12.02.2010 01:19  

icimden gecenleri yazmissin beybi! bu kadar mi benzer dusunur bir insan. ikiz miyiz acaba :)

meereslied 12.02.2010 02:37  

olabilir.. hatta hiç de fena olmaz:) baylan'daki o tatlıların ve en az onlar kadar lezzetli sohbetimizin tadı hâlâ damaklarımda:)

Yorum Gönder

ne ki bu ki??

sesler, düşler, düşünceler, izlenimler, girizgâhlar, alıntılar, kalıntılar, keşifler, kâşifler, sanrılar, izler, izlekler, yollar, gürültüler, şarkılar, çığlıklar, başıbozukluklar, suskunluklar, yanılsamalar, sayıklamalar, yansımalar, yüzler, bakışlar, dokunuşlar, mırıldanmalar, sözcükler, göstergeler, saplantılar, tutkular, tutuklu kalışlar, sokaklar, caddeler, kentler, kalanlar, birikenler, süregelenler, yazıya dökülenler...

last.fm

kim ki bu ki??

Fotoğrafım
Istanbul, Türkiye
12 eylül darbesinden bir yıl sonra, bir sonbahar günü cihangir'de doğdu. sarıp sarmalanarak hâlâ yaşamakta olduğu semte getirildi. ilkokulu kırmızı montuyla okulun bahçesinde bir oraya bir buraya koşarak geçirdi. ardından karaköy kartçınar sokak'taki ortaokul/ lisesine başladı. burayı bitirince de üniversite için her sabah beyazıt, vezneciler'in yolunu tuttu. "insan" olmasaydı en çok "martı" olmak isterdi.. ya da bir "gemi", evet, bir "gemi"..

  © Blogger template Brooklyn by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP